RANGOON, Birmanya’nın başkenti, Hlaing, Pazundaing ve Pegu’nun (Rangoon River’ı oluştururlar) kavşağında; 2 459 000 nüf. Kent, buddhacılığın kutsal yerlerinden Şvedagon pagodası çevresinde gelişti. İngiliz sömürgeciliği, XIX. yy.’da, kentin gelişmesine önemli katkılarda bulundu: dama tahtası planlı sömürge dönemi kenti, eski kentle kale arasında yayıldı. XIX. yy. sonunda hizmete giren demiryolu ağı (sırasıyla Prome, Mandalay ve Myitkyina’ya ulaştı) ve Rangoon River’ı iravadi’ye bağlayan Tvante kanalıyla Rangoon, Birmanya ekonomisinin kalbi haline geldi. Deniz limanından (yıldızı sönmektedir), ülke dış ticaretinin, halen °/o 80’i gerçekleşir.
Ticari işlevi sayesinde canlılık kazanan geleneksel sanayinin (çeltik fabrikaları, kereste, ipek ve jüt sanayisi) gelişmesi, Greater Rangoon industrial Development Scheme fThamaing’de pamuk kompleksi, balık konservesi fabrikası, Syriam’da petrol rafinerisi ve petrokimya, elektrikli çelik fabrikası) çerçevesinde tamamlandı.
Rangoon Tarihi Efsaneye göre, İ.Ö. VI. yy.’da kurulan Rangoon, önceleri dinsel bir merkezdi; Alaungpaya zamanında Monlar’ın eline geçti (1756), başkent ve önemli bir ticaret limanı oldu ve adı Dagon’dan, Yan- gon ya da Rangoon’a (“Savaşın sonu”) dönüştü. İngiliz işgaline uğradı (1824),ikinci Birmanya savaşı’ndan sonra(1852) İngiltere’nin eline geçti.
—Güzel. sant. Dikgen bir plana göre kurulan kentte en egemen öğe Şvedagon pagodasının yaldızlı kubbesidir. Çok kutsal sayılan bu stupa, oldukça eskidir; temelinde Buddha’nın birkaç tel saçının bulunduğu öne sürülmektedir. Bir tepe üzerinde kurulmuş olması, 100 m yüksekliği ve 433 m taban çevresiyle, etkileyici boyutları, çevresini kuşatan 64 küçük pagoda, pek çok pavyon ve tapınma odasıyla hacı kalabalığıyla dolup taşan, rengârenk, dev bir bütün oluşturur Şule ve Botataung pagodaları da belirtilmelidir. Ulusal müze’ de bulunan koleksiyonlar, pyu, mon ve bir- man sanatlarının değerli örneklerini içerir.